Spinning

-


Antin kuntin işler canım.. Bugüne kadar hiç duymamıştım spinning diye bir şey. Görmüşüm meğerse ama ecnebi isminden dolayı gördüğüm şeyin o isimde olduğunu bilmiyormuşum. Neyse pilates dersi yerine Tülay Hoca dün ondan yaptırdı. Amaç yağ yakmayı da sağlamak. Efenim fotograftaki gibi bisikletin üstüne biniyosun durmadan pedal ceviriyosun gerek ayakta, gerek oturarak ,gerek popoyu dışa çıkarıp dizlere ağırlık vererek.
Terlemeyen kuru bir yerim kalmadı. Bir ara nefesim kesildi dedim devam edemeyeceğim ama hoca hadi gayret 10 dk kaldı diyince biraz daha gaza geldim falan ama yok yok, hiç bana göre değilmiş.
Gerçe sabah kalktığımda bacaklarım falan ağrımadı ağrıyan tek yanım tarifi zor bir tarafım. Poponun koltuğa en son değen noktasının alt kısımları.. Nasıl bir koltuk dizaynıdır anlamadım, nasıl sertti tövbe tövbe iyi ki arada ayakta çevirmişiz pedalları demek bu yüzden arada ayağa kaldırıyordu:koltuğun rahatsızlığı..
Bir daha yapmak isteyeceğimi sanmıyorum, pilates aşkını hiç bir şeye değişmem...

Her yerde pilates var şalalalala

Yorumlar

honeybunny dedi ki…
canım benim. bu spinning ile pilates sanırım baya moda.popüler spor salonlarının pazarlama aracı olmuş.ayın başında izmirdeki tüm salonları gezdiğimde hepsi ikisinini de yaptırdıklarını söylemişlerdi.pilates hadi neyse yavaş yavaş yapıyorsun, ama spinninigi benim de gözüm yemiyor.kalp kaldırmaz o kadar hareketi, tıkanır kalırız..
16 Haziran 2009 14:49
purplelife dedi ki…
He valla, yok yok gençler için bu sporlar nabzım tavan yaptı:)
16 Haziran 2009 15:09
ENERJİ dedi ki…
Ben spinning anlamam abi:))??
16 Haziran 2009 18:00
purplelife dedi ki…
Ben de anlamam moruk,
allah korusun sakat kalacak bir yerlerime bi şey olacak:)
17 Haziran 2009 08:43
Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hamal Böreği

-
Resim
İzmir Tepecik taraflarında bu isimle satılan sade , kat kat yağlı hamurlardan oluşan müthiş lezzetli bir börek. Genellikle Kürt Böreği olarak da bilinir. Üzerine pudra şekeri konularak da sevilerek yenir ama ben sade yemeyi severim. Yıllar oldu yemeyeli. Çocukken anneannemde kalırken dayım alırdı bize , kahvaltıda yerdik. Çocukluğumu anımsatan yiyeceklerden. Umarım en yakın zamanda bu leziz böreğin tadına bakmak nasip olur. Hadi inşallah:)
Devamı

Ahmet Abi'den Mektup Var

-
Telefon konuşmalarımızda mektup yazdığından bahsetmemişti kereta. Supriz oldu bizim için. Fotoğraflarını da koymuş mavi üniformalı. Ne tatlı çıkmış canım benim.. Mektup geldiğinde teyzemler de bizdeymiş. Geyiğine -Ağladınız mı bakim- diye sordum anneme, teyzem ağlamış. Yemekten sonra -sesli oku- dedi annem. -Tamam -dedim mektubun ilk satırını okuyana kadar ağlayabileceğim aklıma gelmemişti. Özlem var elbet ama telefonla da konuştuğumuz için hani öyle duygulanabileceğimi düşünmemiştim. Tabi bunda Ahmet'in şiir gibi cümlelerinin de etkisi büyük. Hepimize kendince bizi anlatan cümlelerle hitap etmiş. Bana'' radyomun en güzel şarkısı, kahvemin şekeri, içimdeki enerji canım ablam '' şeklinde hitap ederek beni benden aldı. Özlemini öyle güzel ifade etmiş ki her cümlede duygu seli yaşadık. Ben de ona mektup yazacağım, fotograf da koymayı düşünüyorum... Mektubun yeri ayrı. Şafak 61...
Devamı

Aziz Nesin'ce Aşk...

-
Kız sen delirdin mi ? Surnameye de ve de hepsine boş ver. Dolu dolu yaşa. Madem ki bir aşkın var, tadını çıkar... Sanki ayıp bir şeymiş de utanıyormuşsun gibi yazmışsın bana.... Her şeye boşver ve aşkı yaşa... İlle de büyük aşk olması gerekmez.. Yaşanan her aşk büyüktür. Yeter ki tadını çıkarmasını bil... Çok büyük umutlar bağlama, yarını hiç düşünmeden, günü gününe sev, sevinin tadını çıkar... Sevide geleceği düşünürsen aşkı bombok edersin... Sakınnn haaa. Sonsuz monsuz diye herifin başını yeme... Her şeye boş ver.. Öylesine sev ki, sevdiğin erkeği bile umursama, salt kendin için sev, bencilce yaşa aşkı, bütün maddesiyle...Yaşamdan elinde kala kala salt yaşadığın seviler kalır sonunda.. Ne surmane, ne eczacılık, ne şu, ne de bu.. Bütün onlar aşkı yaşamak için gerekli olan – ne yazık ki gerekli olan – gereçlerdir. Asolan aşktır yaşamda... Dolu dolu, dolu dizgin, zil zurna, saniye saniye aşkı yaşayarak sev.. İki yıl, üç yıl sürecek diye umutlanıp enayilik etme. İster sürer, ister sürmez...
Devamı