Kayıtlar

Nisan, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayatında Hiç Sigara İçmeyen İnsan

Gerçekten var mı böyle insanlar merak ediyorum. Mesela bir insan düşünün ki belli bir yaşa gelmiş(25-35-45vs.) ama bir kere bile sigaradan bir nefes çekmemiş olsun. Tamam sigarayı sevmezsin, içilmesini onaylamazsın , anti sigaracısındır ne bileyim yeşilaycı hatta, çevren ailen de seni öyle bilir. Ama yalnız kaldığında - ülen nasıl bir şey bir nefes çekeyim bari- diye nasıl demezsin, hiç mi merak etmezsin. Bana göre en irdelenmesi gereken insan modelidir, araştırılmalıdır.İnsan doğasına aykırılıktır.

Aç Açına Uyumak

Resim
''Yaz geliyor, silkelen ve kendine gel'' ideasını feyz alaraktan girdik bir yola dostlar. Platestir, abur cuburu kesemesek bile minimuma indirmektir, özellikle akşam yemelerine dikkat etmelerdir aldı başını yürüdü. En son platesten sonra o kadar zorladım kendimi yoruldum emeklere yazık olmasın diyerek eve geldikten sonra yemek yemedim. Ama nasıl gerginim ,annem bir şey diyor hemen alınıyorum -niye tüp bitmiş mesela niye suyu doldurmamış şişeye- şeklinde saçma sapan şeylerle kadına çıkışlarımın olduğunu ve bunun açlık nedeniyle sinirlerin gerginliğinden kaynaklandığını fark ettiğim an -hadi bana eyvallah ben yatayım uyuyayım bari yoksa daha fazla germeyim ortamı- diyerek yattım. Annemin yorumu: Oh yemeğimi yedim, gayet huzurlu ve mutluyum. Tamam ben de mutlu olmak istiyorum ama şişman bir mutlu değil. Allah kimseyi aç bırakmasın yarabbim, çok zor çok...

Sivilceyle Yaş Arasındaki Yanlış Orantı

Ben pek hatırlamıyorum lisede , üniversitede sivilcelerle uğraştığımı, fekat bu yaşta (29dan büyük 31den küçük:P) gün geçmiyor ki yüzümde yeni bir sivilce daha peydah olmasın. Çenemde bir tane sabit var zaten hiç geçmeyen ara ara büyüyüp küçülen ,sonra alın , yanak göz kapağında bile çıktı. Nedir olayın senin anlamıyorum arkadaş? Ne zaman tam anlamıyla geçecek ya da geçececek mi onu da bilmiyorum. Neyse tek derdimiz bu olsun dostlar diyip sevgiyle selamlıyorum evreni...

Bugünün tezi.

Resim
İster tez diyin, ister antitez gözlemlerime göre chopperın boyutuyla onu kullanan arasında ters bir orantı var abicim. Ego tatmini olarak mı o kocaman motorları kullanıyorlar, psikolojik sosyolojik açıklaması nedir bilmiyorum ama öyle. Bir kaç chopper incelerseniz savıma katılacağınızdan eminim. Neyse efenim, bu tolumbilimsel açıklamamdan sonra diğer gözlemlerimi aktarmak için halka, rock dünyasına, entel dünyaya, dantel dünyaya karışmaya devam.

Hızlı Hareketlere Devam

Yok artık, ekşi sözlükte çaylak sıralamasında 133. sıraya düşmüşüm. Helal be sözlük. Len bunlar sonunda -üzgünüz yazar olma standardında değilsiniz, artık yazarlık başka bahara- demesinler. Bakalım bekleyip göreceğiz:)

Acele Etmeyin Lan

Resim
Arkadaşım, niye acele ediyorsun? Önünde en az 4 aylık bir yaz dönemi olacak zaten. Ne demeye bu soğukta( soğuk diyorum esiyor işte soğuk soğuk) incecik bir tişört, abartıp şort, onu da abartıp parmak arası terlik giyersin. Yuh artık. Yavaş giy. Sonra da hasta olursun, niye acaba? Bu ülkede klasik bir düşünce var ki o da - bana bir şey olmaz- tribi.. Allah akıl fikir versin ülkemin güzel insanlarına....

Cevabı Yapıştırmanın İnanılmaz Rahatlığı

Hem suçlu hem güçlü insanlar vardır. Haklı konuma geçmeye çalışırlar şöyle yapsaydın da böyle demeseydin de bunu demek çok mu zor da? Ülen madem bu kadar ince düşünmeye sevk ediyorsun insanları ve karşındakinden bunu bekliyorsun kendin niye uygulamıyorsun diye sorarlar adama. Sordum da efendim cevap veremedi. Gidene kal demem, gelene niye geldin demem. Kaybedecek hiç bir şeyim yok allaha çok şükür, tek arkadaşı olan ve onu kaybetme riskini alanlar düşünsün...

Herkesi Bitiren İş Bankası Maximiles Reklamı

Resim
Ne zamandır değinmek istiyordum bu konuya, bugüne kısmetmiş. Bazen -son günlerde çok daha fazla olaraktan- *nasıl bir yaşam lan bu* diye düşünüyorum. Düşünme süresi uzadıkça çözüm yolu olamadığı için konuyu bilinçaltına itip evde ne yemek var acabaya geri dönüyorum. Benim de bu yaşamda aldığım yol Buca- Torbalı arası.. Haritada göstermek isterdim şimdi Google Earth'ü yüklemek zor geldi. neyse İzmir' i bilen az çok tahmin eder. Hususi arabayla otobandan gidersen 30-40 dk sürer maximum. Sabah 6 da uyan, hazırlan(hazırlanma süreci bile aynı) servise bin, işe gel , çalış ,sinir ol insanlarla uğraş sonra eve dön, yemek -duş- tv uyu, ertesi gün aynısı.. Tamam reklamdaki gibi elimde foto makinesi ıssız bir adada olmak istemiyorum ama ne bileyim bir Fethiye bir Olimpos fena mı olurdu be hacı? Neyse kötü oldum yine acaba öğle yemeğinde ne var?

Kendimi Hümanizme Davet Ediyorum

Resim
Yine abuk bir davranış sergilemese de onu görsem bile içimden ya da hafif sessizce '' gerizekalı' diyorum. İstemdışı çıkıyor bu sıfat. Allah ona akıl fikir versin ve bir an önce ortamımdan gitsin yerine en makaracı, en tatlı insan gelsin istiyorum. Bugünkü dileğim bu...

Hızlı Hareketler Bunlar...

Ülennnn Çok mutlu ettin beni be sözlük.. Çaylak modunda 369. sıraya kadar düşmüşüm. Şalalala. Bu hızla 1 senede değil, 9 ayda yazar olurum:)

Artık Adını Değiştir Rock City

Bir de şarkı aralarında Rock City diye anons yapmazlar mı? Pardon da artık nereniz rock city? Sabah clup müzikleri, akşam aynı, aralarda tartışma programları. Verdiğiniz iki kuble rock şarkıları da 90lardan kalma en slowlarından özenle seçilmiş. Nerde eski test yayındaki rock city nerde şimdi ki... Lütfen artık çizginizden kaymayın. Bir de geçişleri nasıl yumuşak yapmaya çalışıyorlar sanki yiyoruz. Sinirleniyorum ,rock dinlemek istiyorum radyoda, diğer kanallarda fazlasıyla diğer müziklerden var zati..

Nihayet Gerçek Pilates Hocamla Tanıştım

Pilatese 3. gidişimde tanıştım kendisiyle Tülay ismi. Genç, uzun boylu, incecik ve çok ama çok sempatik. Şansıma son gittiğimde kimse yoktu derste ,bana özel pilates yaptırdı. Çok zevkliydi. Geçen gittiğimde pilates dersi olmadığı için beni fitnes salonuna almışlardı. Yürüyüş , bisiklete binme vs yaptım o kadar sıkıcıydı ki. Dışarda yürümek varken olduğun yerde yürüyorsun.. Ama plates farklı, vücüt esneklik kazanıyor ve sıkılaşıyor ,duruş şeklin değişiyor çok daha dik duruyorsun. Uzun yıllar devam ettirebilirim umarım.

Bu Kadar da Panik Olunmaz

Vücudumda önce kırmızı sonra kahverengiye dönen lekeler çıktı. Bugün sabah özellikle omuzumun biraz altındaki lekelerden acayip uyuz oldum. Moralim bozuldu, dedim herhalde cilt kanseri oldum ya da karacigerde sorunlar var. ( Ee o kadar stres yaparsan her bişeye ,sonra üzülürsen salak saçma şeylere olacağı buydu çıkıyor işte acıları) Böyle panik halinde salak salak düşürken lekeleri işyerindeki hemşireye göstermek aklıma geldi ve kadın direkt mantar olmuş o dedi. İşte Allah kulunu sevindirmek için önce eşeğini kaybettirir sonra buldururmuş aynı hesap.. Bu kadar mı tırsılıp hemen panik olunur yaw, insanlar neler atlatıyorlar. ne kadar korkakmışım bunu fark ettim........................... Herkese sağlıklı günler dilerimmm...

Ekşi Sözlükten Sevindirici Haberler

Eh nihayet çaylak statusunde 448'lere kadar düşebilmişim. Bu hızla bir seneye kalmaz yazar olurum elhamdülillah...

Her İzmirli gibi İzmir fanıyım...

Resim
BU tarz mailler yazılar çok dönüyor nette ama çok da klasik ama niyeyse paylaşmak istedim, seviyorum lan İzmir i.. Türkiye’den sıkıldığım zaman İzmir’e giderim ben. Simite gevrek deriz biz... Çekirdeğe çiğdem. Kordon elektrik aleti değildir. Kumru da kuş değildir bizim için... Yengen’i yeriz. Sen sigorta dersin... Biz asfalya deriz. Uzatmayız... Gidiyom geliyom deriz. Domates dediğin, domat işte. Evimiz isterse 800 metrekare olsun, balkonda otururuz. Hıdrellez filan gibi mazeretler uydurur, sabaha kadar sokaklarda içeriz. Bi oturuşta 60’ar 80’er midye yeriz, istifno severiz, cibez’e bayılırız; gece 3-4 gibi boyoz’a dalmazsak, kan şekerimiz düşer! Boş lafa karnımız toktur bu arada, tırışkadan teyyare gibi atasözlerimiz vardır... * Paraşüt kulesinden atlamayana kız vermezler; kızlarımızı da tavlayamazsın ha... Canı çekerse, o seni tavlar! Liseye giden kızının erkek arkadaşının olması kasmaz babaları; kendilerinin de kız arkadaşı vardı lisede... Bak iddia ediyorum, okey şampiyonası düze

Gerçek mi bu?

Resim
Böyle bir güzellikle mutlu haftasonları dilerim. (Nasıl bir insan evladı bu yahu, demeden de kendimi alamıyorum o ayrı...)

Benimki Buzsuz Olsun..

Resim
Rakıyı ilk defa ( babamın bir yudum tat bakem dediklerini saymazsam) geçen yaz içtim, en son da geçen hafta. Rakıya yeni başlayanlar için buzsuz ve mezeyle ( beyaz peynir, haydari gibi..) birlikte ilk etapta maximum 3 kadehle yavaş yavaş içerseniz hiç bir şey olmuyor. Hatta sabah kalktığınızda bira ya da şaraptaki gibi baş ağrısı da yapmıyor. Abartmadan iyi içimler efenim...

103.7 Rock City

Resim
Yaklaşık bir sene önce keşfettiğim 103.7 Rock City bana radyoyu sevdiren kanal olmuş 7/24 rock müzik çalan gül gibi bir radyo kanalıyken son bir kaç aydır test yayınından çıktıktan sonra saçmalamaya başlamış beni abuk subuk radyo kanallarıyla muhattap etmiştir. Her şey artık eskisi gibi olur mu bilmiyorum ama test yanına geri dönmeleri mümkün mü acep? Arada reklamlarına da razıyım, yeter ki rock çalmaya devam etsinler..

Reklamların Özendirici Etkisi..

Resim
Pınar Çocuk sütün son reklamı kıskandıracak cinsten. Genç kadın yaşı 32 bebeği 4 aylık, en sonunda Kadın yaşı: 37 çocuğu 5 yaşında.(Matematiksel olarak da sağlamasını yaptık) Çimlerde sarmaş dolaş poz verilmiş. Mutlu mesutlar.Hemen kendimle kıyasladım yaş 30-31 arası ( 31 diyemiyorum hala) elde var sıfır:) Gerçe baba figürü kullanılmamış reklamda, o dikkatimi çekti. Kadın tek başına mı yetiştiriyor çocuğu anlamadım. Reklamda kadınlardaki kemik erimesine dikkat çekilmek istenmiş de olabilir. Aman neyse reklamın ana fikrini değil ben o yaşla doğru orantıda kızın yolunda giden hayatına özendim. Mutlu çocukluk yıllarından sonra üniversiteden mezuniyet evlilik ve çocuk sahibi olma gibi.. Reklam lan bu gerçek mi sanki desem de böyle hayatlar da yok değil tabi, neyse hayırlısı...

Aferin..

Her gün kırmızı eşortmanıyla sabahın 06.55'inde Gaziemir-Buca köprüsü taraflarındaki yaya kaldırımında koşan 45-50 yaşlarındaki abimize yürekten helal olsun diyorum...

Evdeki Ses

Resim
Manga tekrar yorumlamış ve son albümüne koymuş bu manyak Cartel şarkısını, hatta Alper Ağa ile birlikte yorumlamışlar. Ne manyak sözler ve ritm , pazar günü çamaşır asarken kulağımda yine aypot duyarduymaz odama gidip dans etmişliğim, şarkı bitince çamaşır asmaya devam etmişliğim var. Not: Ben deli değilim Şarkının o güzide sözleri: evdeki ses evdeki ses bam bam mikrofonda kerim ter akıyor sırtından kolay değil böyle rap te yerinde durmak zıplamak, hoplamak cılgın gibi bagırmak icimden geliyor vahsice kudurmak iyi dinle gercekler simdi baslayacak uzun lafın kısası diskotekte basladı melez bi manita yanıma yanastı timberland ayakkabı ceketi de carhart bırak bu ayakları hepsi bayat biraz laklak samata ve gürültü anlayın artık kerim isi götürdü sana mı gidelim yoksa bana komsular görmesin söyler hemen anama bir gecelik askta 25 pozisyon fanfini fin fon seksi don 1-2-3-4 round sonra manita oldu mafis ben ise bomba bunca heyecana vallahi pes pes tez katıl sende bize evdeki sesss evdeki ses

Yooo zor değil..

Benimle tanışanların ilk sordukları soru- Zor olmuyor mu saçlarına bakmak? oluyor. Yok olmuyor, bilakis kıvırcık olduğu için jöleliyorum çıkıyorum, kısa olsa kabaracak falan o çok daha zor... Bir de ben hiç sıkılmıyorum saçımın renginden ,şeklinden, modelinden.. Hep salıyorum dışarda, nadiren topluyorum.. Bir kaç kuaförden de -saçının rengi güzel asla boyatma -tavsiyesi bile gelmişken bazı sıkılgan tipler saçımı boyatmam konusunda baskı yapsalar da gelmedim bu oyunlara, hala the original.. Ama sırf arkadaşlarıma jest olsun diye fön çekeceğim.Yapabileceğim en fazla değişiklik bu olur.. Meşaketli bir olay benim için ama dur bakalım bir ara yani üşenmezsem.... Hayırlısı..

Sokaktan...

Yine geçen cumartesi Evka2 dolaylarında otobus bekliyorum. Salağın teki( 45 yaşlarında şahin marka arabalı, kekonun teki oluyor kendileri) arabasıyla yanıma yanaştı, istediğin yere götüreyim tarzında bir şeyler söyledi. Orası da ne garip bir yer, esnafından yoldan geçenine herkes sanki hayatlarında ilk defa kız görüyorlarmış gibi bakıyorlardı. ( üzerimde bir kot bir tişört ve spor ayakkabılar vardı, makyajın je si bile mevcut değildi)Saat 21 olmasına rağmen bir tane bile dişinin dışarda olmaması da dikkat çekici bir mevzu. Adama hiç cevap bile vermedim, sonra gerizekalı karşı yola geçti, arabasını park etti. Ben de akabinde durakta bulunan 2 ergenin yanına sığındım, onlardan zarar gelmez mantığıyla. Dedim ne saçma bir yer hiç tekin değilmiş buraları.. Onlarla sohbet edince bu ırz düşmanı adam yoluna devam etti. İlk gelen otobüse bindim tabi... Fatoş'um bir daha beni eve salma geç vakitlerde ( geç vakit saat 21 oluyor)gitmek istesem de, başıma bir haller gelmesin durduk yere. İzmir&

Halka Karışmaya Devam..

Cumartesi otobüsten inmek için düğmeye bastım, yanımdaki kız düğmeye bastığım an yerinden kalktı ve bana geçmem için yer verdi. Daha durağa gelmediğimiz için oturmaya devam ettim. Ve- oturun siz, daha var inmeme.- dedim ama aypotla müzik dinlediğim için ses tonum yüksek çıkmış olabilir. Surat ifadem de sertti sanırım. Sonra kız yerine oturdu ben inmek için harketlenirken de hiç istifini bozmadı. Dizine çarpa çarpa inmek zorunda kaldım. Çok uyuz oldu bana yan tarafta da erkek arkadaşı oturuyordu sanki onu azarlamışım gibi hissetti herhalde ses tonumdan. Burdan çıkarılacak sonuç ise: Kimseye karşı aşırı iyilik yapmayın, böyle iyilik yaptığınızla kalırsınız bir de azar işitirsiniz sevgilinizin yanında. Muhahaha yaşasın kötülük........

Yok Abi, Ben Almayayım

Hangi er kişi ki, kalın tabanlı spor ayakkabı giyiyor ve kazağını omzuna dolayıp önden de bağlıyorsa ( bu ikisini birden yapan ya da ayrı ayrı uygulayan fark etmez) çok beğenisim varsa bile anında uzaklaşıyorum.. Takıntılı mıyım? Çok az...

Aşk- ı Memnu

Resim
Bazı emektar güzel arkadaşlar, ailecek beğenerek izlediğimiz Aşk- ı Memnu'nun özet tablosunu hazırlamışlar. Bu bilgiyi size kazandırmaktan büyük gurur duymaktayım.

Halka karışıyorum, çok şey öğreniyorum.

Mesela belediye otobüsüne biniyorum, insanları gözlüyorum. Dün iki tane birbirinden çakma sarı hatun otobüsten indi, durakta bunu gören gencus erkekus gözlerini ikisinden de ayıramadı. Hangisine bakacağını şaşırdı, baştan aşağı ikisini de süzdükten ve kızlar olay mahalinden ayrıldıktan sonra bu görüntüyü hiç bir şey olmamış gibi hafızasının en arka planına kendisine lazım olduğu zaman çıkarmak üzere itti ve tekrar hayatına kaldığı yerden devam etti. Muhtemelen -evde ne yemek var lan ,ya da bugünkü maç kaçtaydı -diye düşünüyordu. Bu duygu değişimi özellikle bakışlarındaki geçişleri mükemmeldi. Başka gözlemlerimi aktararak erkekleri anlamamaya devam edeceğim.

Pilatese başladım , hayatım değişmedi

Resim
Evet sevgili pilates severler, pilatese başladım, hayatım değişmedi. Çünkü henüz daha dün başladım. Hayatım değişmedi fakat hayatım kaydı diyebilirim. Şu an her yanım ağrımakla beraber -aman pilates kız sporu- diyen biri olursa ağzını burnunu kırmakla bilenmiş vaziyetteyim. Niye kimse söylemedi bana bu kadar zor olduğunu. Ahhhhhhhh boynummmmmmmm:( Ahanda yukardaki hareketin aynısını da yaptım, topla her şey daha kolay:) Ayşeciğin Ayşecik olmaktan çıkmış bir karış mini elbiseler giydiği 16 yaşlarında oynadığı bir filminde hani karete öğrenmeye gidiyordu da gittiği ilk gün dayak yemekten hasta yatıyordu, o moda yakın bir moddayım... Ama filmde usta bir kareteci olup annesine asılan tiplemenin kafasını kırıyordu. Neyse ki benim öğreneceğim bilgiler birilerine şiddet uygulamaya yönelik değil tamamiyle vücudumu güzelleştirmeye o eşsiz hatlarımı daha da mükelleştirmeye yönelik:) Neyse pilatesle ilgili bilgileri vermeye değişimleri adım adım anlatmaya devam edeceğim..

Çok istiyorummm...

Resim
Canım Deep Purple'ım için ilk adımı attım. Uçak rezervasyonunu yapıp 20 Temmuz için yöneticimle konuştum,izin verebileceğini söyledi. Uçak biletini en son ne zaman almam gerekiyor, bir de bilet biter mi benim gitmem kesinleşene kadar onu bilmiyorum. Şimdilik tek başına gideceğim galba tabii gidebilirsem... Offfffffffffff Gitmek istiyorum bu konsere, her şeyden çok istiyorummmmmm...

İlk Etkinliğin Sonu

Bu haftasonu TEGV'deki ilk etkinliğimin son dersini vereceğim. Bu yeni etkinlikte ilkokul 2. sınıflara Türkçe dersi vereceğim. Onlarla geçen zamanı hayatımdaki en verimli geçen zaman olarak görüyorum ve öyle hissediyorum. Umarım uzun yıllar TEGV ile çalışmaya devam edebilirim... Gerçekten öğretmenlik en kutsal mesleklerden biri imiş.....

Topuklularım ve ben...

Resim
Akşamüstü iş çıkışı yürüyüş yapma aktivitesine giriştiğim için çekmecemde arada sırada giydiğim topuklu ayakkabı bulunduruyorum. Düz ayakkabı giymeye alışık olduğum için topuklu ayakkabı ile yürürken dengede durabilmek için vücut fazlasından sağa sola oynama yapıyor. Kendimi bu yürüyüşümle Aşk-ı Memnu dizisinde boyundan büyük topuklu ayakkabı giyen Bihter'e ( Beren Saatçi) benzetip gülümsüyorum:)

Ayça Şen Başkan Pusu Lambada Gençlik Fırtınası

Resim
Ayça Şen 1972, Trabzon doğumlu. Türk yazar, radyo programcısı ve sunucu ve bir anne.. 1991'de Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Seramik bölümüne girdi, aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı yarı zamanlı Şan Bölümü'nü kazandı. 1994 ve 1997 yıllarında Number One Tv'de program yaptı. 1995 yılı boyunca Aktüel Dergisinde izlenim yazılar yazdı. 1997 yılında Aktüel Dergisi'nde, söyleşi izlenimlerinden oluşan yazıları yer aldı. 2001 yılında, yazılarında da sıkça söz ettiği oğlu Memo doğdu. 2001-2002 arasında Tempo Dergisi'nde yazdı. 2003 yılından bu yana Radikal Cumartesi'de yazıyor. Ntv' de ve Radio Eksen'de program yapmayı sürdürüyordu. 2006 yılında Saatçi Bayırı isimli romanı yayımlandı. Bir süredir Istanbul'da 99.4, Ankara'da 99.5 frekanslarında dinlenen, Virgin Radio kanalında Ayça Şenbaşkan Pusu isimli radyo programını Sebastian Carlos eşliğinde yapmakta. İlk albümü Astronot 2009 Ocak ayında Rakun Müzik eti

Hayırdır İnşallah...

Resim
Bugün benim için kabus olabilecek bir rüya gördüm. Saçlarım küt şeklinde kısa kesilmiş, bir de kabarmış deli gibi , bunu önlemek için fön çekmişim. Nasıl üzülüyorum saçlarımı kestirdiğim için , her gün fön çekmek zorunda olacağım için. Offf Hemen rüya tabirlerine baktım.''Saçlarını kestiren kadın özel hayatıyla ilgili değişiklik yapar.''imiş... Hadi inşallah:)

39 Basamak

Resim
Yazan : John Buchan/Patrick Barlow Çeviren : Mehmet Ergen Yöneten : Mehmet Birkiye Kostüm : Efter Tunç Dekor : Efter Tunç Işık : Cem Yılmazer OYNAYANLAR Hakan Gerçek, Okan Yalabık, Demet Evgar, Bülent Şakrak John Buchan’ın 1915 tarihli casusluk romanı 39 Basamak’ta, sıradan bir adam olan Richard Hannay’nin hayatı, evine gelen yabancı bir casus kadının öldürülmesiyle değişir. Hannay Londra’dan kaçmak zorunda kalır ve İskoçya’ya doğru yola çıkar. Amacı, kadının ölmeden önce ona verdiği bilgileri kullanarak “39 Basamak” adındaki gizli casus örgütünü ortaya çıkarmak, böylece kendini kurtarmaktır. Yolda onlarca farklı kişiyle karşılaşır ve başından pek çok olay geçer. Bu arada örgüte bağlı çalışan ve kendilerini polis olarak tanıtan iki adam da peşine düşer. Hannay sonunda, yolda tanıştığı – ve aşık olduğu – sarışın kadının da yardımıyla olayları çözer, örgütün çökmesini sağlar ve kurtulur. Nalan'ımla iyi ki gittiğim bu oyunu çok ama çok sevdim. Oyuncular o kadar iyi bir performan

Kanca'yı özledim:(

Resim
Off!! İş&güçten kaynaklı haftaiçi sabah saat 05.55'te uyanma mecburiyeti, bu saate uygun akşamında en geç 23'te uyuma, çevremin yaşlılardan,( biyolojik değil ruhiyetin yaşlılığı, ya da benim ruh 18'te fixlenmiş), evli barklı çocuklu insanlardan, gece dışarı çıkmayı benim kadar sevmeyenlerden oluşması kaynaklı Kanca'yı dinleme zevkinden mahrum kalıyorum.... Çok özlüyorum. Onları çok seviyorum...En çok da Yiğit'i.. Sesi , sahnedeki hareketleri, tarzıyla fark yaratmış kişilik.. Gönül ister her hafta onları görebilmek dinleyebilmek.. Keşke................ Bu ay içinde inşallah görüşürüz... Sometimes i feel like screaming...............

Cumartesi çalışmak...

Resim
Hele ki sadece presedur icabı cumartesi günleri ofise geliniyorsa zaman bir türlü geçmek bilmez. Dışarıda en superinden bir bahar yaşanırken penceresi bile olmayan kapalı alanda bilgisayar başında internette ( allahtan o var) oyalanmakla zaman geçirilir. Yazın gelmesiyle insanlar cumadan haftasonu planı yapıp Çeşme'ye, Ada'ya Bodrum'a akarken cumartesi çalışmak zorunda olmak daha büyük bir işkencedir.( Onu yazın düşünürüz) Neyse ki her hafta cumartesi çalışmıyorum.. Buna da şükür... Mutlu haftasonları...

2009 Nisan Ayı Yengeç Burcu Yorumu

Aşk ve İlişkiler 15 Mart – 21 Nisan tarihleri arasında Balık burcunda ilerlemeye başlayacak aşk evinizin yönetici gezegeni Mars hakkında sizlere geçtiğimiz ayki yorumlarınızda bilgi vermiştim. Bu enerji Nisan yanının üç haftası boyunca etkinliğini sürdüreceğinden yine üzerinde önemle durmak gerekiyor. Şimdi sizlere bu enerjiyi tekrar hatırlatmak isterim. Bu süreçte aşkta yeni tanışmalar, ruhsal birleşimler ve gönül ilişkilerinde fedakarlık ve özverili tavırlar ön planda olmaya başlar. Yani partnerinizle hayatın tüm karmaşık ve sıkıntılı yanlarını birlikte göğüslemek ve aşkla ilerlemek arzunuz yoğunlaşır. Kavgalar ve çatışmalardan elinizden geldiğince uzak durmaya çalışabilir, öfkelenseniz bile bunu direkt olarak göstermek yerine kendi içinizde çözümlemeye çalışmanız mümkündür. Bu enerjinin yaratabileceği bir başka psikolojik durum ise, yaşadığınız ilişkinin kalitesine göre kimi zaman boyun eğen tavırlar içinde oluşunuzdur. Yani anlaşmayı isteyen fakat bir türlü bu sağlanamadığı için üz

2009 Nisan Ayı İkizler Burcu Yorumu

Aşk ve İlişkiler 17 Nisan tarihine kadar, Koç burcunda geri hareketini sürdürecek aşk evinizin yöneticisi Venüs gezegeninin yansımasının, geçtiğimiz Mart aylık yorumunuzda söz edilenlerden anlam olarak pek bir farkı yok. Yani yeni bir ilişkiye başlamak veya devam eden ilişkinizle alakalı konularda ani kararlar almak ve bunları yürürlüğe koymak mümkün gözükmüyor. Geri hareket aşk konusunda adı üstünde geriye dönerek düşünmek ve gözden geçirmelerde bulunmak olduğu için, sizlerin başta sosyal hayatın içindeki ilişkileriniz olmak üzere, özel hayatınızla ilgili mevzularda aksayan veya sorun çıkaran durumları ele alarak temkinli bir şekilde gözden geçirmek. İlişkisi düzgün seyirde gidenler ise, bu dönemi ortak aktiviteler belirlemek üzere kullanırken, yeni başlayan ilişkilerde ise ani kararlar vermemek, öncelikle karşınızdaki kişiyi iyi tanımak gerekiyor. Gördüğünüz gibi ayın ilk iki haftası beraberlik anlamında yavaş geçeceğe benziyor. 17 Nisan – 5 Haziran tarihleri arasında, geri hareketin

2009 Nisan Ayı Boğa Burcu Yorumu

Aşk ve İlişkiler 15 Mart – 21 Nisan tarihleri arasında etkisi devam edecek, ciddi ilişkiler evinizin yöneticisi Mars gezegeninin Balık burcu seyri, beraberliğiniz ileriye yönelik olarak düşündüğünüzde içgüdüsel olarak ne yapmanız gerektiği konusunda belli bir yön ve kararlılık içinde hareket etmenizin zor olduğunu göstermektedir. Barışçı tutumunuz öylesine hakimdir ki, yaşadığınız ilişkiyle alakalı sorunları veya genel anlamda geri planda kalmanızı gerektiren durumları, sırf huzurunuzu kaçırmamak adına, es geçebilirsiniz. Aslında hayalleriniz son derece güçlüdür. Sezgileriniz size rehberdir. Partnerinizi ve beraberliğinizi, kafanızın içinde belli bir noktada tutmak arzunuz yoğundur. Gördüğünüz eksiklere rağmen bunları çözümlemek için güç kullanmaktan yana değilsinizdir. Hani şu herşeyi oluruna bırakmak hali vardır ya. Bu enerjinin hissettirdiği duygu da aynıdır. Dürtüleriniz son derece yumuşaktır. İlişkinize duyduğunuz güven ve kendinizi motive etme eksikliği yaşamanız mümkündür. Duygu

2009 Nisan Ayı Aslan Burcu Yorumu

Sevgili Aslanlar, yöneticiniz Güneşin, baharı müjdeleyen ılık nefesini yavaş yavaş üzerinizde hissedeceğiniz Nisan ayına girmiş bulunmaktasınız. Baharın bu coşkulu ve öne atılmaya hazır ateşli etkisinin ,sizlere aradığınız güzellikleri, aşkı ve başarıları getirmesini dileyerek yorumunuza başlıyorum. Ele alacağımız ilk konu, Aşk hayatınızla ilgili. Bu alanda geçtiğimiz aydan bu yana etkisi devam eden ve Nisan ayının ilk iki haftası boyunca da, anlamı aynı yönde olacak Venüs gezegeninin geri hareketini tekrar hatırlatmak gerekiyor. Yani yeni bir aya girmiş olsak da, temkinli olmayı sürdürmek önemli gözüküyor. Bu etki neydi ve nelere dikkat etmek gerekiyordu. Önce bunu ele alalım. Daha sonra geri hareket bitiminde olabilecek duruma odaklanalım. Aşk ve İlişkiler 6 Mart - 17 Nisan tarihleri arasında Koç burcunda geri hareketi devam edecek olan Venüs gezegeninin seyri tüm burçlar için önemli. Eğer Venüs bu tarihler arasında geri harekette olmasaydı bu enerji sizler açısından çok daha olumlu

2009 Nisan Ayı Kova Burcu Yorumu

Sevgili Kovalar, uzun süren bir kışın ardından yavaşça gelmekte olan bahar mevsiminin ılık havasını şimdiden hisseder olduk. Tabiatın uyanmakta olduğu, her canlının kendi gizliliklerinden dışarı çıkarak hayatı daha bir hevesle kucaklamak istediği Nisan ayının sizlere huzur, mutluluk ve güzellikler getirmesini dileyerek yorumunuza başlıyorum. Geçtiğimiz ay itibariyle tüm burçlar açısından farklı yaşam alanlarında olsa da, aşk ve ilişkilerle birebir alakalı olan Venüs gezegeninin geri hareketi hala devam etmekte. Nisan ayının ilk on yedi günü boyunca etkisini hissedeceğimiz bu enerjiden sizlere geçtiğimiz ayki yorumlarınızda bahsetmiştim .Şimdi gelin o satırları bir kez daha hatırlayalım ve yine dikkatli olmaya çalışalım. Daha sonra diğer gelişmelere birlikte odaklanalım. Aşk ve İlişkiler 6 Mart - 17 Nisan tarihleri arasında iletişim evinizde geri hareketini sürdürecek Venüs gezegeni, gerek aşk gerekse ilişkiler konusunda tüm burçlar için Mart ayında olduğu gibi Nisan ayına da damgasını