Mutluluk içimizde içimizde...

Bayramım olsun bugün a dostlar Eee sabrettim, inandım ve nihayet sonunda oldu, Bugün öğrendimkiekşi sözlüğe yazar olmuşum nihayet.. Layığıyla güzel güzel entryler girip ekşi sözlüğe çok şey katacağımdan eminim:) İ love you baybee..

Sabah sabah öğrendim buralardan gittiğini. Eh be adamım daha dur nereye erkenden? Çocukken anketlerde en sevdiğiniz sanatçı kısmına yazardık adını, danslarını yapmaya çalışırdık , ingilizce bilmeden şarkılarını ezberledik. Nereye gittik daha 51'ken. Barışmadın görüntünle hiç bir zaman, bir çok şey dendi sana, çocuk tacizcisi vs.. Onu bunu bilmem de bildiğim bir tek şey var bir devir kapandı .. Elvis gibi efasane olarak yaşayacaksın her dönem... Hoşçakal...

Bugün sabah kalktım .Perşembeleri severim haftasonu habercisi işte. Kandil de bugün dedim ,kimsenin kalbini kırmamaya özen göstereceğim. Ben böyle dedim diye mi anlamıyorum işyerinde paso arıza çıkarttılar ,hem de hiç beklemediğim tipler. Gerçe kim ne karakterde bunu da anlamış oluyorsun, notları hazır bende.. Hepsi tırt bir kaç kişi dışında... İşyerindeki tiplerle zaten arkadaş falan olmaz aynı bölümdeysen , herkes birbirine iş yıkmaya bakıyor, saçma sapan egolar.. Ama başka departmanlardaysan ne bileyim hiç işin düşmüyorsa belki... Hayırlı kandiller...

İlginç tabii.. Mantığını düşünmek istiyor insan. Ne olabilir ki? Karşıdaki kişinin iyi niyetli biri olduğunu düşünürsek başına kötü bir şey gelmiş demektir arada hiç bir şey olmamışken gayet güzel bir şekilde görüşülmüşken yaklaşık 3 aydır ilişki denebilecek bir şeyler yaşarken telefonlara çıkmamaya başlamak ve hiç aramamak... Kendisinin değil de ailesinin yakınlarının başına bir şey geldi diyelim, yine de haber vermez mi insan! Fakat bu kişi ilişkiyi çat diye bitirme kararı almışsa ve denyonun tekiyse -ben bu ilişkiyi bitirmek istiyorum- diyemeyecek kadar bu hareketi çekmesi çok normal.. Madem istemiyorsun - Ben yapamayacağım, hazır değilmişim, görüşmek istemiyorum vs ne düşünüyorsan söyle. İnsanı arafta bırakmanın ne anlamı var? Çok kötü bir durum. Ya başına bir şey gelmişse diye de düşünüyorsun. Arkadaşımın başından geçmekte bu durum. Bana kalsa evini falan bulur mutlaka durum neymiş öğrenirim. Onun kadar sabırlı değilim, sonucu öğrenmem lazım.. İnşallah kısa zamanda iyi ya da kötü ...

Önce yıllık izni ayarladım. Konser İstanbul'da üstüne üstlük pazartesi olunca çekilecek başka hareket bırakmadı sağolsunlar, canlarım benim.. Dün de biletimi aldım gece uyurken başucuma koydum:) Ne kadar gerizekalı Bornova'daki biletixteki elemanlar ne kadar ruhsuzlar, onlara rağmen moralim bozulmadı , heyecanımı yitirmedim. Sabahleyin de biletimi ofistekilere gösterdim. Benim heyecanımı tam olarak anlayamadılar,Deep Purple'ın kim olduklarını daha bilmeyen insanlar oldukları için çok da acayip değil, normaldir. Şimdi sıra uçak biletini ayarlamaya kaldı ve tabi konser gününe şafak saymaya.. Hayırlısı, bekliyorum...

Organizasyon şirketi ne kadar adi yaaa gittikçe konser fiyatını arttırmışlar. Temmuzda ne kadar olacak acaba diyerek hemen bugün bir aksilik olmaz ise alacağım biletimi. İznimi ayarladım, biletimi de aldımmıdı geriye İstanbul'a yolculuk kalıyor, kalacak yer de hazır illa ki bir yer olur zaten bunun için A B C planlarım var, olmadı otel artık, oraya kadar gitmişsem konsere gitmişsem gerisi mühim değil. Canlarımın baskılı tişörtlerini almak istiyorum ama burdan bulmam çok zor... Çok heyecanlıyım çokkkkkkkkkkkkkkkkk...

Başlıktaki pilates yerine hangi sporu yapıyorsanız onu da koyabilirsiniz hepsi için geçerli yazacaklarım. Dinleyin hele; spor yapmaya kalkmışsanız iyi bir performans yakalayabilmek için muhakkak düzgün bir yaşam şeklini de benimsemeniz gerekmektedir. Son iki haftadır günde 5 saat uyuma ,hiç dinlenmeme, gezme tozma ,az bucuk alkol ... Sonuç: iki harekette tıkanıp kalma geçen hafta yapabildiğin hareketlerde çuvallama Tam bir başarısızlık. Biraz bünyeyi dinlendirmekte fayda var, Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.

Artık giyemiyorum. Kendime yakıştıramıyorum. Geçende giyeyim dedim yok olmadı. Geçen sene de giymemiştim khellendros baskısından. Bu sene de totelde 10 adet capriyi kaldırdım dolaptan, yepisyeni hepisi de. Olmuyor olamıyor. İlişkimiz bitti artık kendisiyle.. ''Capri bir kızı bitiren şeydir.'' Bu özlü sözü de unutmayacağım:)

Mesela evde tek başına kalırken gecenin bir yarısı antrede önce duvardan yere lap diye düşen ya da uçan sonra da buzdolabının altına saklanan bir hamamböceğinin varlığı... Hamamböceği ile zeminde ilk karşılaşma anında ikimiz de şaşkınlıktan duraksadık, ben önce davrandım elime terlik aldım, tam onu katletmeyi düşünürken şöyle bir görüntü canlandı gözümde. Terlikle onu yerde eziyorum halı ve terlik arasına sıkışan hayvan feci şekilde can veriyor, vıcık vıcık vücut sıvısı, kabukları terliğe ve halıya yapışıyor ( ülen yazarken dahi midem bulandı) sonra gecenin bir vakti oraları temizle, o görüntü her yemek yeme anında aklına gelsin vs. Bunları düşününce vazgeçtim tabii o da bundan istifade şoku atlatıp girdi buzdolabının altına. Ben odama girdim kapıyı kapattım. Tahminlerime göre ölmemişse ki - kafası kopsa dahi 9 gün yaşayabiliyorlarmış- 4 gündür birlikte yaşıyoruz. Evin herhangi bir odasına girdiğimde önce tüm duvalara ve yerlere bakıyorum, terlik giyeceksem terliğin içini kontrol ediyo...

Ne finalmiş arkadaş pehh dedirten cinsten. Bu sezon finaliyle birlikte karakterler hakkında ufak çapta yorum yapmak farz oldu artık. Behlül 'le başlamak istiyorum ve soruyorum: Canımcım, gül yüzlüm, adonis kaslım siz bu sevişme sahnelerinin gerçekte daha önce bir provasını yaptınız mı? Yani bence yapmış gibi duruyorsunuz. Bihter'i kavrama , kucaklama, oturtma ,neyse daha fazla saymayayım aileler de okuyor bu blogu, o neydi lan öyle... Benimsin artık cümleleri.. Adnan'ı napcaksınız, ne işler dönecek sonrasında? Akıl başta değil ki başka yerlerde... Ayrıca O Nihal'i sürekli öpmeler falan insan kardeşi saydığı birini bu kadar sık öpmez, Elif'i o kadar öpmedin. Ha Elif dedim de kızın ne günahı var be yavrucum, otelde Bihter'i şey edemedin diye hıncını ondan çıkardın. Elif sana daha önceki yazımda bitir bak hayatının tadına dememişmiydim bir dinleseydin beni başına bu işler gelmezdi. İlla yaşayıp göreceksin di mi? Bundan yar olmaz sana. Bir daha da geri dönme tamam ...

Evet canım onun doğru adı zeytinyağlı yaprak sarmasıdır. Dolma değil. İçine kuş üzümü falan da konmaz. Ne saçma bir tattır içinde kuş üzümü fıstık falan koyarlar tatlımsı bir tat olur pirinçte. Hiç sevmem, seveni de sevmem. Bir de yaprak sarmasının kalınlığı serçe parmağı kalınlığında olacak, öyle bildiğimiz biber dolması gibi içine pirinci doldurup bol bol sarıyorlar ya ısırırken yumuşak oluyor yaprak dağılıyor falan onu da sevmem. Canım annemin yaprak sarması kıvamında ince, limonlu ,zeytinyağlı en güzeli en lezzetlisi... Annemi özledim lan:(

Antin kuntin işler canım.. Bugüne kadar hiç duymamıştım spinning diye bir şey. Görmüşüm meğerse ama ecnebi isminden dolayı gördüğüm şeyin o isimde olduğunu bilmiyormuşum. Neyse pilates dersi yerine Tülay Hoca dün ondan yaptırdı. Amaç yağ yakmayı da sağlamak. Efenim fotograftaki gibi bisikletin üstüne biniyosun durmadan pedal ceviriyosun gerek ayakta, gerek oturarak ,gerek popoyu dışa çıkarıp dizlere ağırlık vererek. Terlemeyen kuru bir yerim kalmadı. Bir ara nefesim kesildi dedim devam edemeyeceğim ama hoca hadi gayret 10 dk kaldı diyince biraz daha gaza geldim falan ama yok yok, hiç bana göre değilmiş. Gerçe sabah kalktığımda bacaklarım falan ağrımadı ağrıyan tek yanım tarifi zor bir tarafım. Poponun koltuğa en son değen noktasının alt kısımları.. Nasıl bir koltuk dizaynıdır anlamadım, nasıl sertti tövbe tövbe iyi ki arada ayakta çevirmişiz pedalları demek bu yüzden arada ayağa kaldırıyordu:koltuğun rahatsızlığı.. Bir daha yapmak isteyeceğimi sanmıyorum, pilates aşkını hiç bir şeye de...

Gerçekse yazık olmuş, uydurma ise senaryo için helal olsun. Dün pilates dönüşü Balçova'da otobüs bekliyorum. Bir kızla tanıştım, daha 19 yaşında benim 30,5 olduğuma inanmadığı için birden kanım kaynadı kıza. Manitasıyla tartışmışlar kafası bozukmuş. Konuşmaya ihtiyacı varmış,- yettim -diyip dinledim kızı. 19 yaşında olmasına rağmen şimdiki çocukla 11 aydır çıkıyormuş, daha önceden de 2,5 yıllık ilişkisi olmuş. Hiç ara vermemiş olsun 15.5 yaşında sevgili yapmış. Vay anasını ben o yaşta sadece okul-ev arasında mekik dokumaktan ve ders çalışmaktan başka bir faaliyet alanım yoktu. Ama çok acayip hikayeler anlattı. 2.5 yıl çıktığı çocuk( aileleri de tanışmış) bir gün sabaha karşı bunu aramış. -Aşkım balım hadi kahvaltıya gel sabah erkenden bekliyorum geç kalma.-demiş( ki bugüne kadar öyle acayip laubali şekilde aşkım ,balım da demezmiş) kız giyinmiş gitmiş sabah çocuğun evine , evin önünde pembe kadın ayakkabıları, kapıyı vurmuş açan yok. Aradan 5 dk geçmiş çocuk pis pis sırıtarak açmış...

Kanca severler eğer rock seviyosanız biraz da sertinden sakın Kanca'yı Opus'ta dinlemeyin. Maalesef onların da istediği dışında sırf Opus'un Alsancak'ta piyasa yeri olması ve gelenlerin de o camiadan olması nedeniyle - patron istiyor diye emekçi insanlar bir nevi- Metallica'dan Dream Theatre'dan çalan grup Kenan Doğulu'dan Kandırdım Nazlı Yari şarkısını çalmıştır. Kanca Dungeoan'da izlenir... Seviyorum yine sizi bebekler...

Okan Bayülgen ve ekibinin yapmış olduğu supersonik eğlenceli proje. Klibini hele mutlak izlemek gerek... http://videogaleri.gazetevatan.com/7063_Ferhat-Guzel-Begum-Begum-Sarkisi.html Şarkı sözlerine dikkat: Begüm Begüm huuu Suçu kendine at beybii Begüm Begüm huuu Kalbim seni ignore etti Baydın ha bu ne diyalektik? Bileydim baştan ben kızardım derdim git Bıktım ben pantomimden Bak izi kalmış yüzümde ne ettin sen? Manitaya nakit de yetmiyo Hatasını kabul de etmiyo Manita da terso da bitmiyo İteklesen de gitmiyo Anormaliz valla (begüm) Kız nolur artık sus (huu) Adama garson ver Hop diye sorsun ne ulan o Kes Begüm Begüm Begüm huuu Suçu kendine at beybi Begüm Begüm huuu Kalbim seni ignore etti

Dün akşamki sohbEtten çok anlamlı bir cümle kaldı aklımda. Canoya evlendiği adama ilk tanıştığında da büyük aşk besleyip beslemediğini, yokSa sonradan daha da mı güçlendi bu aşk-sevgi diye sualler sorarken kolay kolay unutamayacağım bir cümle etti bana - O bizim üzüldüğümüz adamlara benzemez ,o yarı yolda bırakmaz kimseyi ,satmaz.- Aşkın ötesinde böyle karaktere sahip biriyle evlenmek şanslı olmayı gerektirir galba. Bir daha üZüldüğümüz adamalar ve türevleriyle karşılaşmamak dileğiyle... Mutluluklar...

Terziye kadar tabii.. Nalan'ımın doğumgünü şerefine özendim etek onun altına topuklu ayakkabı giydim, küpe bile taktım. İşyerinde o kadar saçma sapan şey olmasına rağmen akşam canımcımın doğumgünü var diyerek moralimi hep yüksek tuttum. Çok fazla topuklu ayakkabı giymediğim için böyle salına salına yürüyorum ( Bihter'in yürüşüne yaklaştım ,yaklaşıcam) saçlarımı savuruyorum, bir havalar bir taraflar.. Güzelim lan güzelim işte hahayttt tripleri .. Saat 17.30 mesai de bitti gidiyorum artık diyerek hazırlandım tam çıkıyorum siyah eteğimin yan tarafında kalan fermuar kısmında bir ten rengi gözüme takıldı... Fermuar yarısı itibariyle açıkmış basen kısmı ortada. Kimbilir nezamandır bu şekildeydi!! Tam ortaya kadar inebiliyor ,aşağısı açık yukarısı kapanabiliyor. Çantamı koluma taktım tam açık kalan kısma yerleştirdim oradan hiç ayırmıyorum servise yürürken bir yandan rüzgar esiyor, eteğim havalanıyor onu tutuyorum kasılmış bir halde yürüyorum. Servise geldim oturdum bir yere çekiyorum...

Sevgili diskdünya , Allah razı olsun sana ne diyeyim. Daha bir kaç gün önce ekşi sözlükten plates diye arattığımda ''böyle bir şey yok. ama olabilir de'' yazısını görünce ne ola ki yanlış mı yazıyormuşum aylardır diye hayıflanıp doğrusunun pilates olduğunu öğrenmiştim, ama blogdaki yazıları düzeltmek aklıma gelmemişti ta ki diskdünyanın beni kendime getiren yorumuyla birlikte. Kesinlikle plates demek yakışmıyor, nasıl ki herkes yerine herkez, şarj yerine şarz ,regl yerine regly yazılmasının yakışmadığı gibi. Blog dünyasındaki imajımı kurtardığın için kucak dolusu teşekkürler, sevgiler...

Yazar:Fatih Erdoğan Uyarlayan:Keriman Güldiken Kavgayla beslenen kız yataktan kalkmış. Annesi Leman Hanım: "Uyandın mı tatlı kızım? Günaydın, haydi kahvaltıya", demiş.Kavgayla beslenen kız, "Ben kahvaltı istemem," demiş."Ya ne istersin?" demiş annesi."Ben kavgaltı isterim," demiş, kavgayla beslenen kız.... Giriş bu hikaye severler.. Sonrası daha da enteresan .Kahvaltı yerine kavgaaltı isteyen kızının bu istediğini yerine getirmeye çalışan annesi komuşu Belma Hanım'a danışmaya gider. Belma Hanım kahvaltı var kavgaaltı yok o da ne gibilerinden cevap verince - Onu biz de biliyoruz herhalde diye komşusunu azarlar ve olaylar gelişir... Bunlar önce ağız dalaşına girişiyor kavgaya kocaları ve mahallenin bekçisi ve bakkal da karışıyor , bir süre sonra (aradaki atışmaları atlıyorum) kitap kapağında yer alan resim türevine bürünüyor hepsi birden. Kavga ile beslenen kız ''tamam yeterli karnım doydu.'' diyor. Bunlar kendilerini toplarl...

Ne menem bir şeymiş hayatımda, bunu son günlerde bir kez daha anladım. Mis gibi bir parfüm koksa er kişi direkt bünye serotonin salgılayor ve o kişi gözümde Nejat İşler'e yakın hale geliyor. Oysa ki aynı derecede iğrenç ter kokan birinden de aynı oranda uzaklaşıyorum istediği gibi benim hayran hayran gözlerimin içine baksın... Hey size seslenyorum özellikle er kişiler!! Belki de hayatınızın kadınını bir parfüm kullanmadığınız için kaçırabilirsiniz. Yaz günleri her daim temiz kokabilmek zor ama en azından bir deodorantla günü kurtarabilirsiniz. Mis gibin egzotik kokularla muhattap olabilmek dileğiyle...

Lan bu isme de son bir yıldır gıjık oluyorum ama neyse. Elif bak kime diyorum bah helee!! Gül gibi kızsın, hayır Behlül'le bir saat bile mutlu zamanların olamıyor sürekli kavga ,sürekli atışma.. Evlilik de evlilik diye tutturmuşsun. Bu adam güzel adam, bu adam insanı ya katil eder ya kanser. Baş edemezsin ,bu kadar çok severken bu kadar çok kıskanmak yer bitirir seni. En ufak tartışmada -eeeh bee- diyip basıp gidiyor hemen köşke. Gençsin , güzelsin ömrünü Behlül nerde acaba ne haltlar karıştırıyor paranoyalarıyla geçirecek değilsin ya. Hayatı kendine zehir edeceğine seni sevenle mutlu ol güzel yavrucum. Bırak o kimle ne yaparsa yapsın. Behlül bu birinde sabit kalamaz zaten. Sen de artık eşek değilsen düzgün birini bulur çoluk çocuğa karışırsın Ebru Ablan, Demet Ablan gibi. Hadi iyi şanslar öptüm görüşürüzz..

Şort moda olmuş sevgili yaz severler. Genç nesil şort giyer olmuş fakat bir karış evet abartmıyorum bir karıştan uzun değil hatta bazılarında kısa olabilir. Tişörtte de bir ince askı varsa ne ala.. Geçende arkadaşımla gördük Alsancak'ta. Bu ne lan hiç giymeseydin bari , şimdiden böyle giyinirsen sen temmuzda bikiniyle takılırsın diye geyik yaptıktan tam 2 gün sonra hem de Konak'ta kızın biri (turist muhtamelen) üstte bikini , altta bikini şort karışımı bir şeyle dolanıyordu . Pazar günü Konak gibi askerlerin ve abazan grubun yoğun olduğu bir yerde bu görüntüye sadece bizim kitlenip kalmamız, arkamıza dönüp dönüp bakmamız hatta ne ola ki bu kamera şakası mı kimse ilgilenmiyor biz dışında şeklinde düşünmemiz de ara ara anacağımız anektot olarak kalacaktır hafızamızda.

An itibariyle çıkartıp yanımdaki (plateste giymek için getirdiğim )tişörtü giyme isteğini, sigarayı bırakan kişinin sigarayı bıraktığı ilk gününde deli gibi fizyolojik ve psikolojik nikotin ihtiyacına duyduğu ihtiyaç benzeri histerik bir istek, uyandıran giysi. Ayrıca alttan çıtçıtlı bodyden sonra en rahatsız olanı. Kolları yandan koltuk altından kastırır, kumaşı teri kolayca emmez, penyedeki gibi rahat hareket edemezsin. Sonra durduğu yerde buruşur, yıkandıktan sonra mutlak ütü ister. Sevmiyorum sevemeyeceğim de....

Ayça Şen bu sabahki radyo programında yine yarmıştır. Carlos'la küçükken ne kadar yalaka olduğundan bahsederken tuttuğu günlükte belki öğretmeni bulur günlüğü okur diye arada ''Öğretmenim seni çok seviyorum'' şeklinde cümleler yazarmış. Küçükken yapmadığımız şeyler değil tabi. Bunları açıkça anlatması samimi olduğu için de gayet komik ve hoş.

Dün Ege üniversitesi hastanesi önünde saat 18 sualarında gördüğüm bağğyann. Daha 20'lerinde ,sarışın ,rüzgarda uçusan bir karış mini etek ve askılı bluz, 15 cmlik topuklu ayakkabılarla başta taksicilerin sonra tüm diğer insanların dikkati çekmek ,tüm gözlerin sana yiyecek gibi bakması nasıl bir duygu? Nasıl bir ego tatmini... Tamam İzmir laik , modern falan ama yok bu modernite değil bu başka bir şey. Kıçını başı açmak da laiklik ibaresi değil.. Allah akıl fikir versin ne diyim...

Aşk ve İlişkiler Sevgili İkizler Haziran ayı sizler açısından bir yaş daha almanın, olgunlaşmanın ve belki de yeni adımlar atmanın zamanı olabilir. Burcunuz açısından olabilecek gelişmelere ilk önce Aşk hayatınızla ilgili konularda başlayalım. Haziran ayında aşk ve ciddi ilişkilerle alakalı yaşam evlerinizden geçen kısa süreli gezegen transiti olmadığı için, bu evlerin yönetici gezegenlerinin durumlarını incelememiz gerekiyor. Bunlardan ilki Venüs gezegeninin İkizler burcu seyri. Hatırlarsanız 25 Mayıs tarihinde başlayan bu enerjiden sizlere günlük yorumlarınızda bahsetmiş ve 18 Haziran tarihine kadar etkili olacağını ve bu enerjinin sizler için aşk anlamında olsun, popülerliğinizin artışı anlamında olsun gayet faydalıdır demiştim. Venüs İkizlerde bağlantı kurmanın önemini gösterir. Cana yakın, eğlendirici ve sosyal ilişkilerinize önem verdiğiniz bu seyir esnasında, ilişkilerinizde arkadaşlık olgusunu ön planda tutabilirsiniz. Duygusal yönden hassasiyet taşımayan bu enerji, flört açısı...

Aşk ve İlişkiler Sevgili Aslanlar Haziran ayındaki astrolojik etkileriniz, Aşk ve ciddi konularla ilgili incelerken, ilişki tiplerine göre hareket etmenin doğru olacağını düşündüm. Çünkü ay içindeki enerjilerin kimi ciddi ilişkisi olanlar için önem arzediyor kimisi ilişkisinde sorun olanları ilgilendiriyor, bazıları ise uzun süredir beraberlik yaşamayanlar açısından çok daha önemli gözüküyor. O zaman önce ilişkisi olanlardan başlayalım. yalnız ondan önce çok önemli muhakkak belirtmem gereken ön bilgiler sunmak durumundayım. Bu bilgiler Haziran ayındaki enerjileri daha iyi anlamanız ve süreci daha iyi kavramanız açısından gayet önemli. 25 Mayıs-18 Haziran tarihleri arasında İkizler burcunda seyrini sürdürecek Venüs gezegeni ondan öncesi 19 Mayıs tarihinde gölgeli günleriyle birlikte geri hareket sürecine giren Merkür hemen bir gün sonrası 20 Mayıs tarihinde yine ikizler burcunda transitine başlayan yönetici gezegeniniz, Güneş bana göre Haziran ayının aktif geçmesini sağlayan önemli tran...

Aşk ve İlişkiler Haziran ayında Aşk hayatınızla ilgili konulardaki gelişmelere doğal olarak yöneticiniz Venüs gezegeninden söz ederek başlamak istiyorum. Günlük yorumlarınızdan takip ettiyseniz Venüs gezegeni 25 Mayıs-18 Haziran tarihleri arasında İkizler burcunda ilerleyecek ve bu transit sizlerin, başta eğitim hayatınız olmak üzere sosyal hayatın içinde birçok yeni insanla temas etmenizi ve ilişkiler kurmanızı sağlayan olumlu bir enerjidir demiştim. Burcunuzla uyumlu bir görünüm yapacak olan Venüs, bu süreçte ilişki kurarken yüzeysel olarak hareket edebileceğiniz ve kültürel paylaşımları önemseyeceğinizi göstermekte. İlişkilerde fikir alışverişi son derece önemli olacağından konuşmak ve yazışmak size keyif veren dürtüler arasında yer alabilir. Bir terazi her zaman yenilikte bulunmaktan, hoşa gitmekten, aşk konusunda titizlenmeden bağ kurmaktan yanadır. Şimdi sizler için biçilmiş kaftan olacak bu dönemde yabancılarla temasınız kolaylaşabilir, ilginç insanlarla tanışabilir, maceralar y...

Aşk ve İlişkiler Haziran ayındaki gelişmelere, 9 Mayıs-1 Temmuz tarihleri arasında Aslan burcunda seyrini sürdürecek, Mars enerjisini tekrar hatırlatarak başlıyorum. Ciddi ilişkiniz veya evliliğiniz üzerinde etkili olacak bu enerjiden hatırlarsanız o günkü günlük yorumlarda söz etmiş ve bu durum partnerinizle aranızdaki mücadeleyi göstermekte demiştim. Mars bu süreçte Aslan burcunda ilerleyeceği için partnerinizin egosu öyle şişkin ve öylesine kendinden emin haldedir ki, sabit bir düşünce tarzıyla hareket ederek liderliğini göstermeye çalışmaktadır diyerek devam etmiştim. Tabi burada ilişkinizin kalitesi ve kadersel temalar son derece önemlidir. Eğer huzurlu bir ilişkiniz varsa, eşleşim haritanızda birbirinizle uyumlu olduğunuzu gösteren görünümler varsa, bu süreçte onun kendinden emin bu hali canınızı sıksa da, ayrılığı düşünmeden bazı konularda tartışarak veya türlü yollarla anlaşmaya çalışarak bu dönemi zor da olsa geçiştirebilirsiniz. Fakat ilişkinizde sorunlar varsa, her iki taraf...

Aşk ve İlişkiler -Aşk hayatınızla ilgili konularda Haziran ayını incelemeye, Venüs gezegeninin 25 Mayısta başlayan seyrinden söz ederek başlamak istiyorum. Hatırlarsanız günlük yorumlarınızda başladığı gün itibariyle sizlere bu enerjiden söz etmiş ve 18 Haziran tarihine kadar karşıt burcunuz ve ciddi ilişkilerle alakalı yaşam alanınızda seyrini sürdürecek Venüs bu alanda oldukça güçlüdür fakat ikizler burcu geçişi nedeniyle dikkat edilmesi gereken özellikler taşır demiştim. Öncelikle, İkizler burcundaki Venüsün anlamı partnerinizin bu dönemde sizinle bilgi alışverişinde bulunmayı, arkadaşlık olgusu içinde hareket etmeyi, zihinsel açıdan uyumluluğa son derece önem vereceğini göstermektedir. Sizinle ciddi ve derin meseleler hakkında, duygusal konuşmalar yapmak yerine hoşlandığı şeyler hakkında konuşmayı tercih edebilir. Siz de yapınız gereği bu türlü bir beraberlikten hoşlanıyorsanız hakikaten bu süreç zevkli geçebilir. Fakat Oğlak ve Akrep burcunda Venüs gezegeniniz varsa işiniz oldukça...