Sonunda, nihayet, yaklaşık 18 ay sonra bugün çıktı teller. Yalnız diş etlerimin ağzına sıçtı doktor, sızlıyor deli gibi. Ama sonuç müthiş. Herkese göstermek istiyorum. Dişlerimi tabi la!
İzmir Tepecik taraflarında bu isimle satılan sade , kat kat yağlı hamurlardan oluşan müthiş lezzetli bir börek. Genellikle Kürt Böreği olarak da bilinir. Üzerine pudra şekeri konularak da sevilerek yenir ama ben sade yemeyi severim. Yıllar oldu yemeyeli. Çocukken anneannemde kalırken dayım alırdı bize , kahvaltıda yerdik. Çocukluğumu anımsatan yiyeceklerden. Umarım en yakın zamanda bu leziz böreğin tadına bakmak nasip olur. Hadi inşallah:)
Telefon konuşmalarımızda mektup yazdığından bahsetmemişti kereta. Supriz oldu bizim için. Fotoğraflarını da koymuş mavi üniformalı. Ne tatlı çıkmış canım benim.. Mektup geldiğinde teyzemler de bizdeymiş. Geyiğine -Ağladınız mı bakim- diye sordum anneme, teyzem ağlamış. Yemekten sonra -sesli oku- dedi annem. -Tamam -dedim mektubun ilk satırını okuyana kadar ağlayabileceğim aklıma gelmemişti. Özlem var elbet ama telefonla da konuştuğumuz için hani öyle duygulanabileceğimi düşünmemiştim. Tabi bunda Ahmet'in şiir gibi cümlelerinin de etkisi büyük. Hepimize kendince bizi anlatan cümlelerle hitap etmiş. Bana'' radyomun en güzel şarkısı, kahvemin şekeri, içimdeki enerji canım ablam '' şeklinde hitap ederek beni benden aldı. Özlemini öyle güzel ifade etmiş ki her cümlede duygu seli yaşadık. Ben de ona mektup yazacağım, fotograf da koymayı düşünüyorum... Mektubun yeri ayrı. Şafak 61...
40'lı yaşlara dayandık be yavrular. Arkadaşlık, dostluk kavramlarına hep önem vermişimdir hala da veriyorum. Bu zamana kadar çok güzel sandığım dostluklar oldu hiç bitmeyecek sandığım. Kimileri hala devam ediyor hep devam etsin istiyorum. Asla bitmez demiyorum çünkü ne zaman asla olmaz dediğim her şey başıma geldi. Üniversite yıllarından dostluklarım vardı bazısı ihanet yüzünden bitti. Ne kadar yıkıcıydı ama çoktan geçti onun sızısı. Zaman meğerse ilaçmış. Fotoğrafına denk geldiğimde hiç yüreğim sızlamıyor bile, kalbim hızlı hızlı çarpmıyor. Hiç bir şey hissetmiyorum. İş hayatından dost sandıklarım vardı. Çok değer verdiğim, çok güzel kalbi var dediklerim. Onlardan da geride bıraktıklarım oldu. Ya da onalr beni bıraktı bilemiyorum. Hala nedenini de anlayabilmişliğim olmasa da . Kabullenmek mutluluktur biraz da, kaderci olmak da yararlı oluyor böyle süreçlerde. Demek ki hayatımda yerlerinin olmaması gerekiyordu diyorum. Böylesi benim için daha iyiydi. İlk başlarda canını ...
Yorumlar