Mutluluk içimizde içimizde...

Baktım interneti açar açmaz facebook sayfasına bakıyorum. Sayfa sürekli açık kalıyor ve sürekli sayfayı yeniliyorum. Chati açmaya başladım. Yok dedim bu böyle olmaz. Facebook çılgınlıına bir son. Hedefim ulaşılabilir cinsten. 6 gün sayfaya girmek yok. Bütün gün net başnda olup sayfayı açık bırakan biri olarak fena sayılmaz 6 gün.

2011 hedeflerimi yavaş yavaş gerçekleştirmeye başladım. Geçen ay diş telleri çıktı, bu ay istediğim dövmemi yaptırdım. Sıra diğerlerinde. ''Acımadı ki acımadı ki'' demeyi çok isterdim lakin bazı noktalarda *ananınn ** şekli ve türevlerinde iç geçirmelerim oldu. Allahtan müzik vardı ortamda, ahlamalarım duyulmadı. İyileşme sürecinin acilen bitmesini diliyorum. 3. mü? Neden olmasın:)

Hani olur ya, dışarıda ,otobüste, ne bileyim evde toz alırken bir an olur daha önce güldüğün bir şey gelir aklına ve gülümsemeden edemezsin. Dün aklıma sevgililer gününde Anıl'ın Fatoş'la fotoğraflarımızı çekerken kurduğu cümleler geldi. Gülmeden edemedim. Fotoğraf çekimi yaparken fotoğraf makinesini şekilden şekile çevirmesi ve her poz sonrası - evet peynir diyin, evet gülümseyin- ve hatta daha da ileri giderek -hadi soyunun- demesi... Anıl'cım ;daha 7 yaşındasın ama aklın bazı şeylere basmaya başlamış bile. Fatoş'um; Anıl'dan fena çapkınlıklar bekliyorum ben:)

Vay anasını arkadaş yaa, nerden girdi ki rüyamda. Güya Engin'ciğim İzmir'deymiş. Bana sarkıyor ayol. Şirinyer'deyiz, Tansaş'ın önünde. O esnada kız arkadaşı geliyor ve bunun bana sarktığını gördüğü için trip atıp gidiyor. Ben de diyorum- koşsana kızın arkasından, yanlış anladı - *Yok yaw* diyor, beni öpmeye çalışıyor . Ben de tırsıyorum, öptürmüyorum ha:) Sonra zaten *arkadaşlarla buluşacağım* diyip gidiyor yanımdan. Yüz bulmadı tabi. Lan yazarken geldi aklıma. Dün tvde bunun sevgilisini göstermişlerdi, *ayrıldınız mı *diye sormuşlardı. Kız- yok öyle bir şey- demişti. Ordan girdi herhal rüyama. Çekici adam ama.. İzmir'e gelirse bir kere öptürürüm ama yanaktan:)

20 gün çaylaklık döneminden sonra yine yazar yaptılar beni sağolsunlar. Tamam tamam daha dikkatli olacağım baldan tatlı entryler gireceğim.

Sırf amansız ,platonik, imkansız bir aşka düşmemek için yeni filmi Aşk Tesadüfleri Sever'i izlemeye cesaret edemediğim; Allahın yaratırken -dur lan biraz zaman harcayayım da kızlar adam görsün- dediği insan ve ötesi. Yeni filmindeki fragmanlarda bile -ne oluyor la- diyorsam yok valla izleyemem ben. Kara sevdaya falan tutulurum maazallah . Bu yaştan sonra evli barklı, çocuklu insan ötesi biri için aşka onun dışındakilere kapılarımı kapatmamalıyım. Bunu kendime yapamam. Yok zaten yapamayacağım galba o filmini göremeyeceğim.

Türkü kültürüm çok iyi değil, Ruhi Su'yu anma gecesinde daha önce belleğimin güzel bir yerine işlenmiş haz duygumu harekete geçiren türküyü duyunca yazmadan edemedim. Sözlerini de yazayım tam olsun: Altın Hızma Mülayim Seni Hak'tan Dileyim Yaz Günü Temmuzda Sen Terle Ben Sileyim Gün Gördüm, Günler Gördüm Seni Gördüm Şad'oldum Altın Hızma İncidir Gömleği Nar İncidir Benim Lal Olmuş Dilim Ne Dedim Yar İncinir Gün Gördüm, Günler Gördüm Seni Gördüm Şad'oldum Altın Hızma Tumağa Yanaşıp Al Yanağa Güzel Gel Görüşelim Men Gidirem Irağa Gün Gördüm, Günler Gördüm Seni Gördüm Şad'oldum Çok güzel çok! Burdan dinleyebilirsiniz. http://www.vidyoara.com/izle/178068325553040/ruhi-su-altin-hizma-mulayim/

Geçen hafta bugün başladı boğazımdaki kuruluk. Aha dedim kronik faranjit aylar sonra nüksetti. Durduk yere olmadı elbet. Bana bir şey olmaz mantığıyla - ne oluyor lan spor yapıyosun diye terminatör mü oldun- o soğukta yürüdüm, koştum ve haliyle terledim. Üstüne dışarı çıktım, soğukları götürdüm ,bulunduğum mekan da soğuktu. Bir hafta evde dinlensem de bitki çayları içsem de sıcak odadan adımı atmasam da iyileşemedim. Benim gibi her gün dışarı çıkan, hareketli bünyeler için evde durmak ölüm gibi. Bu böyle olmayacak diyerekten biraz önce sağlık ocağına gittim. Kuzu kuzu antibiyotiğimi aldım ve içmeye başladım. Tamam ilaçlar bünyeye zararlı falan ama geçmedi işte. Neyse bugunkü dışarı çıkma planımı erteleyerek sabırla iyileşmeyi bekleyeceğim. Yürümeyi özledimmm

Beni etkileyen bir cümle oldu, gerçekten ölüm her yaşta.. Önemli olan hayatın her anından keyif çıkarmamız ve hayatı dolu dolu yaşamamız. ''Keşke şunu da yapsaydım lan ''demeden bu dünyadan göçmeyiz umarım. Defne. Ölümü hiç konduramadığım . Nasıl olur ki yerinde duramayan, kıpır kıpır, sürekli gülen, güldüren, çılgın , dünya sevimlisi kanka olmak istediğim insan gidiyor bu dünyadan. Hem de geride 19 aylık bir bebeği öksüz bırakarak. Ölümü de ilginç oldu canonun. Bir sürü şey yazılıyor sözlükte abuk subuk. Kadın ölmüş artık bir saygı duyun! Seni hiç unutmayacağım. Allah ailesine sabır versin. Eşi de çok üzgündü. Ona sarılmak istedim:( Allah kimseye genç ve ani ölüm vermesin.